Selçuklular Maveraünnehir, Irak, İran, Suriye ve Anadolu gibi, hem iklim ve tabiat şartları, hem de toplumsal yapılar ve gelenekler açısından birbirinden çok farklı ülkeleri içine alan çok geniş bir coğrafyaya hâkimiyet kurdular.
Özellikle mimari alanında, karahanlı ve gazneli üsluplarını, önce İran’ın, daha sonra da Anadolu’nun bölgesel mimari özellikleriyle kaynaştıran selçuklu sanatçıları özgün bir üslup geliştirdiler.Çok sayıda cami, medrese, türbe veya kümbet, kervansaray, darüşşifa, kale, imaret ve hamam inşa eden bu dönem sanatçıları, büyük kubbelerden kaçınmış, geniş mekanların üstünü, mekan birliğini zedeleyen çok sayıda sütunu birleştiren tonozlarlan örtmüşlerdir.
Selçuklu mimarisi kalın, yüksek ve sade (kesme taştan) duvarlar, kalın minareler ve özellikle de taş oymacılığının olağanüstü örnekleri olan taç kapılarla ayırt edilir.Bazı selçuklu cami veya medreselerinin, birer tahta oymacılık şaheseri olan kapıları ve minberleri günümüze ulaşabilmiştir.
Selçukluların islam mimarisine getirdiği yeni yapı türleri medreseler ve mezar anıtlarıdır.İlk defa Alparslan ve Melikşah devirlerinin ünlü veziri Nizamülmülk tarafından XI. yüzyılda yaptırılan medreseler, kare veya dikdörtgen biçiminde bir avlu ve onu çevreleyen eyvanlardan oluşur.Kıble tarafındaki eyvan geniş, yan tarafdaki eyvanlar daha küçüktür.Bazı medreselerde, eyvanlar iki katlı da olabilir.Medreseler ayrıca, yeni bir cami tipi olan ve nişli duvarlarla çevrili büyük bir avlu etrafında yapılanan medrese-camilerin doğmasına neden olmuştur.Selçuklu cami mimarisinin en güzel örneklerini oluşturacak bu yapılarda, aynı plan, aynı malzeme ve aynı süsleme özellikleri görülür.
Sultanlar, emirler ve büyük devlet adamları için yapılmış olan mezar anıtlarının örneklerineyse Türkistan, İran ve Anadolu’da rastlanır.Bu yapılar, kümbetler ve kubbeli büyük türbeler olarak iki gruba ayrılır.Kümbetler, silindir biçiminde gövdesi, çokgen tabanlı piramit veya koni biçiminde çatısı olan anıt mezarlardır.Asıl mezar, merdivenle inilen bodrumdadır.Gene merdivenle çıkılan üst kat, çoğunlukla bir mihrabı olan mescit niteliğindedir.Diğer dini veya sivil mimari eserlerinin tersine, kümbetlerin çoğunda, yanlız kapılar değil, hemen hemen her yer soyut veya figüratif kabartmalarla süslenmiştir.
Selçukluların çini, hat, tezhip ve minyatür sanatları, daha sonra Osmanlıların bu alanlarda gösterdiği parlak başarıya zemin oluşturmuştur.
Kaynak: Memo Larousse – Cilt- 1 sh.697 – Tarihenotdus.com
Ne Mutlu Türk’üm Diyene..!
tarih yapıtlarına oldum olası merakım cok büyük
Selçukluların çini, hat, tezhip ve minyatür sanatları, daha sonra Osmanlıların bu alanlarda gösterdiği parlak başarıya zemin oluşturmuştur. evet çok dogru
Ben tarihe oldukça meraklıyımdır. Selçuklu dönemindeki mimarlar haliylede yapıtlar Osmanlı zamanına göre çok daha ihtişamlı olarak inşa edilmekteydi.
Çok faydalı bilgiler.
Geçmişimizim sanata verdiği değerler ve bizim buna sahip çıkmayışımız varya…
Ben tarihe oldukça meraklıyımdır. Selçuklu dönemindeki mimarlar haliylede yapıtlar Osmanlı zamanına göre çok daha ihtişamlı olarak inşa edilmekteydi.
Merhaba
Öncelikle admin sana teşekkür ediyorum tarihimizi anlatıcak güzel bir sayfa açtıgın için bence keşke o zamanlar gelse o zamanlarda yaşamayı cok isterdim özellikle fatih sultan mehmet zamanında İYİ BAYRAMLAR diliyorum
selçuklu sanatı çok güzel gerçekten.benim çalıştığım iş yerininde mimarisi selçuklu sanatından.aşağıdaki resimden bakabilirsiniz.
Kadirli Adliyesi;
http://www.istanbulburda.com/fotoc/detay/09.07.10_12.31.03_12786678633e93409313.jpg
Selçuklu dönemi gerçekten Türk ulusu için aydınlık, sanatın gelişmeye açık olduğu bir dönem olduğu çok açık şekilde gösteriliyor aslında. Ama ne yazıkki Selçuklular döneminden kalan o nadide eserlerin çoğu ya çalınmış yada bitap durumda. Çok azı ülkemizde korunabilmiş bu üzücü..
Selçuklu sanatı kelimenin tam anlamıyla buğulu ve ihtişamlı, bazen kayseride bazen konya civarında küçük bir ilçede ansızın karşınıza çıkan bir han, hamam yada camii ile sizi büyüleyebilir. En son iş için Kayseri-Pınarbaşına giderken karşılaştığım han ihtişamı ile bir süre kendime gelememi sağlamıştır.
Bu güne kadar gelmiş ve gelecek başyapıt sayılacak değerler inşaa edilmiş ve günümüze kadar büyük depremlere bile dayanmış bu yapıtlar eski olmalarına rağmen hala kendilerinden söz ettiriyorlar.
Tarihi ve tarihimizi çok seviyorum…
Çok farklı ülkelerde selçuklu mimarisi karşımıza çıkmakta yapıtları eserleri tarihimize kadar gelmesi bizlere gurur kayanağı oluyor selçuklu mimarisi ve diğer mimarilerimiz iyi korumak dileğiyle…
Resimde görülen Sivas Çifte Minare klasik Selçuklu sanatından izler taşımaktadır. Konya’da bulunan İnce Minare müzesi ‘de buna benzemektedir.
admin öncelikle bu faydalı bilgiler için çok teşekkür ederim.Tarihi bilmek araştırmak ger kesin bence görevi kimin nerden geldiğini bilmek insanlığpa faydalı bilgiler vermek gerekmeke.