Araplar tarafından 711’de ele geçirilen ve önce emirlerin, sonra emevi halifelerinin başkenti diye anılacak olan Kurtuba (Cordoba), son derece zengin bir şehirdi.Müslüman İspanya’nın Afrika ve Avrupa‘ya yaptığı ticaretten büyük yarar sağlıyordu.Sudan’dan, ıvır zıvır ve altın işlemeciliğinde kullanılan cıva karşılığında, altın, zenci köle, ipek işlemek için zamk satın alınıyordu.
Doğu Avrupa’dan kürk ve slav köle, Karolenj imparatorluğundan kılıç getirtiyor, buna karşılık lüks kumaşlar, altın ve gümüş para veriyordu.Böylece Kurtuba kendini lükse kaptırdı ve Bağdat’ı taklide koyuldu; Kurtuba sosyetesi kristal camlar, deri kaplama yaldızlı mobilyalar, Doğu giysileri edindi. II. Abdurrahman (822-852) yanlız saray için çalışan ve çok lüks kumaşlar üreten bir atölye kurmuştu.Bu ince zevkler, müslüman İspanya aracılığıyla hristiyan Batı’ya ulaştı.
Orta Çağ islam dünyasının en parlak şehirlerinden biri olan Kurtuba’dan günümüze yanlız büyük Kurtuba camii kalmıştır.Bu cami Batı islam sanatının en etkili yapılarındandır.Emir I. Abdurrahman 785-786’da yapımını başlattı; 833’te daha da büyütüldü, fakat 880 depremi sırasında ağır hasar gördü.III. Abdurrahman (912-961) Kurtuba halifeliğinin en parlak zamanında, Endülüs’ün hâkimi olarak saltanat sürerken, camiyi bütün ihtişamıyla yemiden inşa ettirdi.23.000 m²’lik bir alana yayılan Kurtuba camii, derinlemesine 19 sahnı bulunan uzun bir yapıdır.Minber, ve mihrapta olağanüstü zenginliğe ulaşan iç süsleme arabeksin ilk örnekleri sayılmaktadır.
Kaynak: Memo Larousse 1. cilt sh.229 – Tarihenotdus.com
İspanya’da hüküm süren islam devleti endülüs mü yoksa emeviler miydi hatırlayamadım. Birisi cevaplarsa sevinirim
Endülüs devleti diye biliyorum, Dünya’nın neresine gidersek gidelim ecdadımızın izlerini mutlaka görüyoruz.
islam mimarisinde ecdadımızın atılımlar yaptığını her yerde görmek mümkün