Bir zamanlar bisikletlerin plakaları olduğunu ve sürebilmek için bisiklet ehliyetine ihtiyaç olduğunu son yıllarda yaygınlaşan elektrikli bisikletler için getirilen bisiklet ehliyeti zorunluluğu ile hatırladık.
Bisiklet, ülkemizde ilk kez 1890’ların başında kullanılmaya başlar.O zamanlar ”velospit” adıyla anılan bisiklet, daha çok bahar aylarında ve sayfiye yerlerinde görülür.Daha sonraları iki tekerlekli bisikletlerin yanı sıra üç tekerlekli çocuk bisikletleri de kullanılmaya başlar.
Bisiklete binmenin bir ritüel olduğu o zamanları Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi’nde şu satırlarla anlatır. ”Bisiklete günlük şehir kıyâyeti ile binilmez, başa ya bir cokey kepi yahut bir bere geçirilir, spor ceket (avcu ceketi), golf pantolon giyilir, ayağa da uzun konçlu spor çorap ile iskarpin giyilirdi; bu kıyâyet de şıklık sayılırdı.
Ehliyet meselesine gelince… Sözü yine Reşat Ekrem’e bırakalım: ”Zamanımızda bisiklete ehliyetnâme ile binilir.; plakasız ve fren tertibatı bozuk ve frensiz bisiklet kullanmak yasaktır; fakat bu şartlara riayet etmiyenlerde pek çoktur.İstanbul’da vilâyet hududu içinde 1961 yılında, plakasız kaçaklar ile beraber 200.000’e yakın bisiklet olduğunu söyleyebiliriz.
Yani anlayacağınız bir zamanlar bisiklete binmek, giysisi ayrı ehliyeti ayrı bayağı zahmetli bir uğraşmış.
Kaynak: Atlas Tarih
Vay be gerçekten çok ilginç, yazı çok güzel olmuş.Elinize sağlık…
ilginç bu yaşıma kadar böyle bişey ilk kez duydum inanın 😀
Bisiklet, günlük gidiş geliş kısa veya orta sayılabilecek mesafelerde kullanılması benimde şahsen tercihimdir. Genellikle avrupa ülkelerinde hemen her şehirde yoğun kullanılıyor, hem masraf azaltıyor hemde en önemlisi spor faaliyetini insana farkında olmadan yaptırıyor Artı bir çok ülkde bisiklet ehliyeti şart. Araba Ehliyeti alır gibi sınavlarla ehliyet ve bir plaka almak zorundalar. Bizimkisi ise halen cin atı.
Güzel bir yazı olmuş Bisiklet hakkında gerçekten çok şey bilmiyormuşuz 😀
Bu Güzel Yazı İçin Teşekkür Ederim. Güzel Bilgiler.
bisiklete ehliyet ne gerek var sokakda dolassın adam 🙂
Bisiklete binmek farklı bir keyiftir.Evvelden İstiklal Caddesinde kravatlı takım elbiseli,etek döpiyesli insanlar dolaşırken bisikletlerle dolaşanlar sadece tek bir taraftan giderlerdi saygı açısından.
Yazı güzel, paylaşım başarılı.İyi forumlar.
Çocukluğumuzda bi bisikletimiz olsun diye 40 takla atıyorduk.
Şimdi arada olsada binsek ama ehliyet zorunluluğu olursa zevki kalmaz diye düşünüyorum:)
Vay be yakında sürülebilen her şey için ehliyet almamız gerekecek 🙂 Paylaşım için teşekkürler
Çok ilginç bir haber, paylaşım için teşekkürler