İngiltere Kralı VI. George’un çektiği konuşma zorluğu, bugünlerde
bir filme mevzu teşkil etti. Film çok tutuldu. Oscar mükâfatı bile
aldı. Kral da bu sayede tekrar popüler oldu.
Geçenlerde Oscar mükâfatları dağıtıldı. Bizde Zoraki Kral gibi garip bir isimle oynatılan The King’s Speech (Kralın Konuşması) adlı film beğenildi ve hayli mükâfat aldı. Film İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in babası Kral VI. George’un çektiği konuşma zorluğu ile mücadelesini anlatıyor. Abdullah Gül’ün bile daha vizyona girmeden filmi seyrettiği söylendi. Colin Firth’ün
usta oyunculuğu filmin kıymetini daha da arttırmış. Rivayete göre
kraliçe de filmi beğenmiş. Başrol oyuncusuna “sir” unvanı vereceği
konuşuluyor. Filmde müsbet bir kral portresi çizilmiş. Galiba dünyada
bizden başka monarşi aleyhdarı pek kalmadı. II. Cihan Harbi sırasında
hükümdarlık yapan VI. George, bu buhranlı zamanda mazbut yaşantısı ve
sağlam şahsiyeti ile hem millî birliği temine, hem de monarşinin
itibarını korumaya muvaffak olmuştur.
Sevdiğim kadın olmadan aslâ!
İngiltere’nin I. Cihan Harbi sırasındaki hükümdarı V. George’un
5 oğlundan 2.sidir. Hiç beklenmedik bir zamanda kendini tahtta
buluvermiştir. 1936’da V. George vefat edince, oğlu Galler Prensi
David, VIII. Edward adıyla tahta geçti. Yeni kral babasının aksine, dedesi VII. Edward gibi uçarı ve çapkın idi. İki kocadan dul Amerikalı Wallis Warfield Simpson’a âşık oldu. Beraberce Nahlin yatına binip Akdeniz gezisine çıktılar. İstanbul’a uğrayıp, Atatürk’ü
ziyaret ettiler. Ancak ailesi ve hükümet kralın evliliğine karşı çıktı.
Kraliyet ailesi ferdleri hükümdardan, 25 yaşını geçmişlerse evlenirken
parlamentodan izin almaya mecburdur. Kral, aynı zamanda Anglikan Kilisesi’nin
başı olduğu için, parlamento izni vermedi. İki kocası hayatta bulunan
bir dul ile evlenmesi kilise prensiplerine aykırıydı. Ama asıl sebep
kralın mesuliyetsiz tavırları, daha da mühimi o günlerde yükselişi
endişeyle takip edilen Hitler’e sempati duymasıydı.
Kral şaşılacak bir şey yaptı. 10 ay kaldığı tahttan feragat etti. Bunu “Sevdiğim kadının yardımı ve desteği olmadan krallık vazifesinin ağır mesuliyetini yüklenemeyeceğimi anlamış bulunuyorum” mealindeki
meşhur konuşmasıyla radyodan duyurdu. Eski kral, yeni hayatını
Fransa’da sürgünde devam ettirecekti. Ailesi kendisiyle bir daha
görüşmemeyi tercih etti. Ama yeni kral, kendi cebinden ağabeyine
geçinebilmesi için yüklü bir tahsisat ödedi. Kendisi 1972, karısı 1986
senesinde öldü. 1936 “Üç Kral Yılı” olarak tarihe geçti. Bizde de 1876 yılı böyledir.
“İyi bir halkım var”
Kralın kardeşi York Dükü Berthie (Albert),
VI. George adıyla tahta çıktı. Ancak o abisine değil, mazbutluğu ve
geleneklere bağlılığıyla babasına benzerdi. Mütevazı ve sadeydi. Şık
giyinirdi. Bir kontun sevimli kızı Elizabeth ile evlenmişti. Mutlu evliliğinde Elizabeth ve Margaret adında
iki kızı vardı. Bu hâliyle İngilizlerin görmek istedikleri ideal aile
tipini hakkıyla temsil ediyordu. I. Cihan Harbi’ne katılıp donanma ve
hava kuvvetlerinde savaşmıştı. Cambridge’de ekonomi okumuştu. Sportmendi.
Kekemeliği sebebiyle kalabalığa girmekten bile çekinen kral şimdi
kendisini korkunç bir kâbusun içinde bulmuştu. Taç giyme merasimini güç
belâ atlattı. Bu arada Avrupa’da harb rüzgârları esiyordu. Kral bir
yandan Amerika’yla dostluk kurdu. Bir yandan da Almanya’yı
yatıştırmaya çalıştı. Güçlü kişileri hükümete getirdi, politikalarına
arka çıktı. Nihayet korkulan oldu. İngiltere Hitler’e karşı harbe girdi.
Harb sıkıntılarına kraliyet ailesi de iştirak etti. Londra
bombalandığında sarayın yarısı yıkıldı. Kraliçe, “Şimdi halkın yüzüne rahatça bakabilirim” dedi. Kral’a ailesini Kanada’ya
göndermesi tavsiye edildiğinde reddetti. Ancak hazinedeki altın
külçeleri harb müddetince saklanmak üzere Kanada’ya yollandı.
BRITAIN QUENN MOTHER
FILE:- Britain’s Queen Elizabeth the Queen Mother with her husband King
George VI and their daughters Queen Elizabeth, second from right, and
Princess Margaret. The picture was takes after the coronation of her
husband on May 1937. The Queen Mother died Saturday, March 30, 2002,
Buckingham Palace said. She was 101 years old. (AP Photo/files) AP
Kral VI. George taç giyme merasiminde… Kraliçe Elizabeth o zaman 10 yaşında bir çocuktu
Almanlar
Kral’ı öldürüp, sürgündeki ağabeyini tekrar tahta çıkarmaya uğraştıysa
da beceremedi. Harb esnasında kral İngiliz halkının sembolü oldu.
Çeşitli cepheleri gezdi. Bombalanmış sokakları gezerken halk “İyi bir
kralımız olduğu için Allaha şükür” diye tezahürat yapınca, “İyi bir halkım olduğu için Allah’a şükür!” cevabını verdi. Saray tasarruf yapıyor; prensesler Kızılhaç’ta çalışıyordu. Sonradan Prenses Elizabeth ile evlenecek olan Prens Philip de İngiliz donanmasında yüzbaşı olarak savaşıyordu.
“İmparatorluğun Mezarcısı”
Nihayet harb bitti. İngiltere galip; ama bitkin haldeydi. Amerika’nın başrol oynayacağı Yeni Dünya düzeninde artık sömürgelere yer yoktu. “İmparatorluğun Mezarcısı” pozisyonuna düşen Kral’ın karizması bu
sömürgelerin barış yoluyla istiklâlini elde etmesi ve ana vatanla
irtibatını sürdürmesini sağladı. Memleketin kalkınması için uğraştı.
Salahiyetlerini aşmayarak halkın bir kat daha hürmetini kazandı.
Prenses Elizabeth, 1947’de Yunan Prensi Phillip ile evlendi. Phillip aslında Danimarka hanedanından, ama Alman-İngiliz kanındandı. Kralın akrabası idi. Kraliyet ailesi de zaten Alman asıllıydı. Ertesi sene Prens Charles doğdu. Böylece büyükbaba olan kralın mutluluğu uzun sürmedi. Sağlığı bozuldu. Kanser bütün vücudunu sarmıştı. Kekemeliğine iyi geleceği söylendiği için çok sigara içen kralın akciğerleri bitmişti. Dış seyahatlere artık tahtın vârisi olan kızını gönderiyordu. Kral,Anne Kraliçe Mary’nin vefatından bir sene evvel, 1952’de uykusunda vefat etti. 57 yaşındaydı. KocasıylaKenya’da resmî seyahatte Prenses Elizabeth’e haberi getiren hizmetli “Kral öldü. Yaşasın kraliçe!” demeyi ihmal etmedi. Kral’ın cenazesine soğuğa rağmen 300 bin kişi katıldı.
İngiliz halkı iyi yürekli krallarının arkasından gözyaşı döktü. Ağabeyi
eski kral da yıllar sonra cenaze merasimi için ülkesine döndü.
Enteresanı şu ki, sağlığında İngiliz monarşisine itibar kazandıran
Kral’ın kekemeliği bile film konusu olup bazılarına para ve şöhret kazandırmaya devam ediyor.
Prof.Dr. Ekrem Buğra EKİNCİ
Tarihenotdus | Tarih, Kültür ve Medeniyetler sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.