Çoğu basit sebeplerle başlayan Doğu Anadolu’daki isyanların Osmanlı Devleti’ni yıkmayı hedefleyen dış güçler tarafından tahrik edildiğinin II. Abdülhamid farkına varmıştır. Gerçekten İngiltere bütün istihbarat gücüyle 1806 yılından itibaren bölgede faaliyete başlamıştır. Bütün hedef, Ermenilere ve Kürtlere birer kukla devlet kurdurtmaktır. 1918’de Irak’ta Şeyh Mahmûd’a kurdurttukları kukla devlet de bu maksada matuftur. Rusya’nın bu bölgedeki yıkıcı faaliyetleri fiilen 1805 yılında başlamıştır. Bu bölgelere atadığı konsoloslar, fiilen birer casus gibi çalışmışlardır. 1880’deki Rum isyanı tamamen Rusların tahriki ile başlamıştır. Bu arada Fransa, Amerika, İran ve özellikle Musevilerin de yıkıcı rolleri mevcuttur. Bölgenin her şehrinde birer istihbarat merkezi gibi özel okullar açmaları ve hem Ermeni hem de Kürt isyancıları buralarda eğitip korumaları, bu tahrik edici faaliyetlerin başında gelmektedir.
Dış güçlerin bu bölücü hareketlerini gören II. Abdülhamid, çareyi İslâm kardeşliğini bölgede takviye etmekte bulmuştur. Bu gaye ile 1891 tarihli Nizâmnâmeye göre, Şark’ta Osmanlı Devleti’nin İslâm kardeşliği politikasını Müslüman halka anlatmak; Ermenilerin oyunlarına gelmemek; merkezî otoriteyi tekrar temin etmek ve o bölgedeki insanları gönüllü vatan müdafileri olarak istihdam etmek gayeieriyie Hamidiye Alayları denilen mahallî askerî kuvvetleri tesis ve teşkil eylemiştir. Subayları Kürd Beylerinden ve çocuklarından seçilen, Hamidiye Süvari Alayları, sadece kendi alaylarında geçerli olmak üzere askeri rütbeleri de kullanıyorlardı; ancak en yüksek rütbe albaylık idi. Doğu Anadolu’da Müslüman köylüyü koruyacak olan bu alayların kurulması sebebiyle Avrupa Devletleri kıyamet kopardılar. Ancak 1908 yılında İttihâdcılar tarafından resmen ilga edilinceye kadar devam etti. Gerçekten bugün Doğuda Müslüman halk yaşıyorsa, hayatlarını Abdülhamid’in bu siyâsetine borçlu olduklarını tarihçiler açıkça ifade etmektedirler.
Hamidiye alayları ile takviye edilen İslâm Birliği, I. Dünya Savaşına kadar ve hatta 1925 tarihinde başlayan Şeyh Said isyanına kadar tesirini icra etmiştir.
Kaynakça;
Kodaman, Sultân II. Abdülhamid Devri Doğu Anadolu Politikası, sh. 34 vd.;
Yıldız, Zekeriya, Kürt Gerçeği, Olaylar, Oyunlar ve Çözümler, İstanbul 1992, sh. 73-87;
Akgündüz, Güneydoğu Meselesi ve Çözüm Yolları, sh. 12 vd.