Gerçekten bir tapınak mıydı? Onu, Piramit, Asma Bahçeleri ve Rodos Heykeli gibi göremiyoruz. Evet, kaynaklar halk tarafından tapınak olarak ziyaret edildiğini yazıyor ama Artemis Tapınağı sadece bir tapınak değildi. Dünyanın o zamanki en güzel yapısı olarak tanınıyordu. Tapınak, Eski Yunan’ın av ve doğa tanrıçası Artemis’in onuru için yapılmıştı; İşte Ege kıyısında Antik Efes kenti yakınlarında Diana-Artemis Tapınağı…
Yeri; Türkiye’de İzmir’in 50 km güneyindeki Selçuk Antik Efes’te.
Tarihi; Kaynaklar tapınağın kökeninin MÖ 7. yüzyılda varolduğunu yazıyorlar ama harikalar tarihçesinde MÖ 550’de inşa edildiği belirtiliyor. Tümü mermerdi. Lidya Kralı Krezüs tarafından finanse edilmiş ve Yunanlı mimar Chersiphron tarafından yapılmıştı. Dönemin en ünlü sanatçıları olan Pheidias, Polycleitus, Kresilas ve Phradmon’un heykelleriyle dekore edildi. Artemis Tapınağı, aynı zamanda bir pazar ve dinsel bir enstitü idi. Yüzyıllar boyunca tanrıçaya inançlarını sunan ve isteklerde bulunan tüccarlar, turistler, sanatçılar ve krallar tarafından ziyaret edildi. Yapılan kazılarda, hacıların hediyesi olan altın ve fildişi Artemis heykellerine, bileziklere, küpelere ve gerdanlıklara rastlandı. Bazıları İran, Mısır ve Hindistan’dan getirilmişti.
Herostratus adlı biri, MÖ 356 yılının 21 Temmuz gecesi tapınağı yakarak adını ölümsüzleştirdi. Garip bir rastlantıdır, aynı gece Büyük İskender doğdu. Romalı tarihçi Plutarch, o gece tanrıçanın İskender’in doğumuyla meşgul olduğu için tapınağı koruyamadığını yazıyordu. Yıkımın nedeni olarak görülen Büyük İskender, Anadolu’yu fethettiğinde, tapınağın yapımına yardım etti. 200 yıl sonra yine restore edildi. 1. yüzyılda Aziz Paul, Efes’e gelerek Hıristiyanlığı yaymaya başlayınca Artemis inancı yıkılmaya yüz tuttu. 362’de Got’lar tapınağı yine yıktılar ama Efesliler tekrar inşa ettiler ve 4. yüzyıla gelindiğinde, Efeslilerin çoğu artık Hıristiyandı ve tapınak cazibesini yitirmişti. 401’de Aziz John Chrysostom, Artemis Tapınağı’nı tamamıyla yıktırdı. 19. yüzyılda ilk kazılar yapıldı ve tapınağın temelleri, birkaç sütun ve batık kentten bölümler ortaya çıkarıldı. Buluntular Türkiye’den yurtdışına kaçırıldı. Bugün yerinde sadece üst üste konmuş birkaç taş parçasından başka bir şey yok. Ama Artemis’in muhteşem iki heykeli, Selçuk Müzesi’ndeki yerinde, eski görkemini anımsatırcasına hala bakıyor.
Tanımlama; Tapınağın diktörtgen olduğu biliniyor. Benzeri tapınakların aksine bütünüyle mermerden yapılmıştı ve ön yüzü çok geniş bir avluya bakıyordu. Mermer basamakların çevrelediği yaklaşık 80×130 metre boyutlarında bir platform üzerindeydi. Çevresini kaplayan 127 adet 20 metrelik sütunların üzerlerinde ionik kabartma yazılar vardı. Platformun tam ortasında ve aşağıda, orthogon veya tanrıçanın evi bulunuyordu. İçindeki dört bronz amazon heykeli çok ünlüydü. Aziz Paul’un ziyaret ettiği dönemde tapınağın içi altın sütunlar, gümüş heykellerle doluydu. Selçuk Müzesi’ndeki ünlü Artemis heykelinin, tapınağın tam merkezinde durup durmadığı bilinmiyor. Artık Artemis Tapınağı yok ve 2000 yıl öncesinin “rüya yapısı” ebediyete kadar gerçek haliyle bilinmeyecek.