Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü’dür.Annemiz bizi dünyaya getiren yaşamı boyunca da bizim en büyük destekçimiz olan bir bakıma hayatınızdaki mucizedir.
”Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar” atasözünden de anlaşıldığı gibi hayatımıza giren-çıkan yüzlerce insan vardır. Fakat hangisi bizi annemiz gibi koruyup kollayıp aynı zamanda da sevgisini ve şefkatini gösterebilir? Ya da o insanın kendince tanımladığı sevgi kavramı anne sevgisinin ne kadar yakınından geçebilir?
Annenin sevgisi ve bu anne sevgisini
çocuğun hissedebilmesi o kadar önemlidir ve o kadar özel bir duygudur ki bu özel duyguyu da tek bir güne sığdırma çabası boştur bence. Annemiz tüm hayatı boyunca bizi zaten koşulsuz düşünmüştür. Biz neden 365 gün içinden sadece bir günü annemize ayırmışız? Sadece bu gün değil de her gün annemize onu sevdiğimizi hissettirelim.
”Anne” sözcüğü herhalde dünyadaki en kutsal sözcüktür. Bir kadının, uğruna her şeyini vermek isteyeceği tek sözcüktür.
“Anne”; fedakârlık demek, hoşgörü demek, sabır demek, en önemlisi de bir başkası için gözünü kırpmadan hayatını feda etmek
demek. Kim bir başkası için canını verir? Tabii ki sadece bir anne, evlatları için böyle bir şey yapar.
“Anne”; sevgiyi ilmek ilmek işlemek demek, tertemiz bir sayfayı en güzel bilgilerle doldurup savunmasız yavruları hayata hazırlamak demek. Siz, ona ne kadar eziyet de etseniz affeden demek.
Anneliği sözcüklere sığdırmak o kadar zor ki…Çünkü annelik anlatılmaz, yaşanır.Tüm annelerimizin anneler gününü kutluyor, sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.
bune ya!?
benim atasözüm bu değil!