Tepedenli bölgedeki hakimiyetini güçlendirmek için hükümetin emirlerine rağmen Avlonya Mutasarrıfı İbrahim Paşa’yı yok etti.Mora ve Eğriboz hariç Yunanistan’ın kalan bölgeleri de hükmü altına girmişti.Ancak son gelişmeler üzerine Sultan II. Mahmud ve Osmanlı yönetimi Tepedenli’nin yok edilmesi gerektiğini anlamıştı.
Osmanlı İmparatorluğu Balkanlar’da uzun süredir Avusturya ve Rusya ile savaş halinde, ordusu ise birçok cepheye dağılmış perişan bir durumdaydı.Üstelik bu güçlü valiyi yerinden oynatmak olumsuz neticelere yol açabilirdi.Bölgede yeniden meydana gelebilecek eşkiyalık hareketleri ve Rumlar’ın da bağımsızlık için ayaklanma ihtimalleri Tepedenli belasından daha da tehlikeli olacaktı.
Bu sırada meydana gelen bir olay Sultan Mahmud’a son kararını verdirdi.Tepedenli Ali Paşa’nın adamlarından Paşo İsmail Bey İstanbul’a gelip, Yanya Paşası’nın bağımsız bir devlet kurma hayali kurduğunu ve zalimliklerini anlatmıştı.Bu durumu haber alan Tepedenli İstanbul’a adam göndererek, Osmanlı Sarayı’nın koruması altında olan Paşo Bey’e suikast yaptırdı.Bu durum resmen padişaha meydan okumaktı.Tepedenli’nin sonu gelmişti.Mora Valisi Hurşid Ahmed Paşa komutasında bir ordu Tepedenli’nin üzerine gönderildi.
Tepedenli, Osmanlı ordusunun etkinliğini kırmak ve gücünü bölmek için bir süredir içten içe isyana hazırlanan ama kendisinden kortukları için cesaret edemeyen Rumlar’ı Mora, Adalar, Sırbistan, Eflak ve Boğdan’da isyan etmeye teşvik etti.
Tepedenli’nin bütün çabalarına rağmen Osmanlı kuvvetleri bölgede hakimiyeti ele geçirdi.Bunu gören oğulları ve torunları da can korkusuyla birer birer Osmanlı hükümetine sığındılar.Ali Paşa, bu durumu öğrenince yıkıldı ise de teslim olmayarak Yanya Kalesi’ne kapandı.Uzun süren bir kuşatma başladı, Hurşid Paşa, Tepedenli’ye teslim olursa canının bağışlanacağı bildirildi.Tepedenli Ali Paşa da buna güvenerek İstanbul’a gitmesi için ferman gelene kadar göl üzerindeki adada bulunan Pandeleimon Manastırı’na çekildi.Ancak İstanbul’dan Hurşid Paşa’ya hitaben Tepedenli’ye verdiği teminatı geri alması konusunda ferman gönderildi.Hurşid Paşa bu emri alınca Yanya’da Ali Paşa’nın katlini emreden sahte bir ferman yazdırdı.Ali Paşa silahını çekip kendisini müdafaaya giriştiyse de vücuduna aldığı sayısız kurşun yarası sonucu 24 Ocak 1822’de öldü.
Kellesi oracıkta hemen bedeninden ayrılarak bal dolu deri bir çuvala konup, İstanbul’a gönderildi.Topkapı Sarayı’nın ibret taşı denen yerine konarak günlerce tehşir edildi.Yerli yabancı birçok kişi Ali Paşa’nın kesik başını görmeye geldiler.Daha sonra ise Tepedenli’nin başı Silivri Kapısı’nın dışındaki mezarlığa gömüldü.Ali Paşa’nın oğullarında Veli ve Muhtar beyler ile torunu Mehmed Bey de öldürüldü.
Şöhreti Osmanlı coğrafyasını aşan Tepedenli Ali Paşa, Avrupa’da çok iyi tanınmaktaydı.Avrupa’da çağdaşı ünlü Fransız komutan Napolyon Bonaparte’a benzetilerek ”Müslüman Bonapartı” olarak adlandırılmıştı.Ayrıca Tepedenli yaşadığı coğrafyadaki diğer halkların kültürüne de etki etti.Yunan halk kültürü, destanları ve türkülerinin bir kısmının kahramanıydı.
Kaynak: Sorularla Osmanlı İmparatorluğu Erhan Afyoncu sh.473-474
Tebrik ediyorum siteniz ve içerikleriniz çok güzel ve özgün.Sitenizi çok çok daha iyi yerlerde görmek ümidiyle…
saygılar
Açıklayıcı ve akıcı bir makale olmus tesekkurler.
Eline sağlık. Ayrıntılı anlatılmış. Teşekkür ederiz.
elinize sağlık hocam. ayrıntılı anlatılmış. Yararlı bir makale
bilgilendirici, okuması keyifli bir makale olmuş.
Elinize sağlık, okurken keyif aldım 🙂
Güzel bir makale olmuş teşekkürler.
Sitenizin tasarımı gayet kaliteli , içeriğiniz bir hayli harika. Ziyaretçi defteriniz bile güzel olmuş.
Sitenizin tasarımı gayet kaliteli güzel 🙂
güzel derleme olmus tesekkurler
ellerıne saglık hocam
Emeğinize sağlık. Teşekkürler.
şimdi balkanlar nere Türkiye nere insan üzülüyor.